Followers

Sunday, March 5, 2023

Empirizm ya da Rasyonalizm

Alexander von Humboldt, Goethe ve Schiller'in Jena'daki muntazam bahçelerinde tartıştıkları konulardan biri de Empirizm ve Rasyonalizmdi. Bu ikisi de bilginin yani epistemenin (ἐπιστήμη) nasıl en doğru şekilde elde edilebileceği hakkındaydı. Rasyonalistler tüm bilginin akıldan ve rasyonellikten geldiğine inanma eğilimindeyken empiristler ise duyulardan gelmemiş olan hiçbir şeyin zihinde bulunmadığı konusunda ısrarcıydı. Epistemeyi tekrardan düşünmemi sağlayan kitap Doğa'nın Keşfi oldu. İşte bu felsefeyi uzun süre sonra tekrardan gördüm, sanki tekrar keşfettim. Tabiî görür görmez "rasyonalizm!" dedim. Empirizme saygım büyük ancak hiçbir zaman deneye sonsuzluk atfetmedim. Sözgelimi bunu rasyonalizme yani akla yaptığım zamanlar oldu. Çünkü ben kendi aklında yaşayan biriyim ve bunu gayet de bilerek, kasten bazen de zorla yapıyorum. Kendimi soyutluyorum ve aklımı yegane evim olarak görüyorum. Tabiî burada tartışılan tam olarak bu değil. Bilgi hangisi olduğunda en güvenlidir? Kant’ın fikri bu ikisinin arasında olanın en mantıklı olduğu yani “deney gereklidir, ancak aklın yardımıyla deneyin bir anlamı yoktur” gibi hiç de radikal olmayan (bu yüzden hiç de heyecanlanmadığım) bir düşünceyi savunuyor. Genelde iki uç fikrin ortasındaki her zaman daha mâkul gelir ama ben bu durumdan hiç hoşlanmıyorum. Her neyse bu konuda aklıma gelen bir diğer şey ise Sicim Teorisi oldu. Bunun sebebi ise bariz aslında. Bilimsel yöntemde hepimiz deneyin -empirizmin baş avukatı- en önemli basamak olduğunu duyduk sürekli ve okuduk. Hâliyle akla deneyin hiç yapılamadığı bir olgu takılınca da "acaba bu bilim değil mi?" sorusu gelir. Sicim Teorisi de işte tam burada belki de en iyi örnektir. En basitinden Sicim Teorisi, boyutlarda deneyin mümkün olmadığı yolculuklara çıkar. String denen sicimleri deneyle incelemenin şu anda bir yolu yok. Ancak bu sicim teorisinin bilim olmadığı anlamına kesinlikle gelmiyor. İşte ben buna rasyonalizmin gücü diyorum. Fakat bilginin güvenilirliği açısından aynı biçimde iddialı konuşamayacağım maalesef.

Tuesday, October 18, 2022

Bilim ve Diğer Herhangi Bir Otorite

 “Söz konusu bilimse, binlercesinin otoritesi tek bir bireyin mütevazı mantığından daha değerli değildir.” 

Bu söz, özellikle mekanik çalışmalarından dolayı çok sevdiğim ve hayran olduğum Galileo Galilei tarafından söylenmiş bir söz. Bu sözü Evrim Ağacında gördüm. Bu söz aynı zamanda Galileo’nun kendini de anlatmasına dayanıyor. Galileo muhtemelen bu sözü Engizisyon Mahkemesinde yargılandıktan sonra söylemiş olabilir. Fakat, bu sözü çok sevmemin bir nedeni daha var: İçinde bulunduğumuz ülke. Bu ülkede bilim insanları değil otoriteler söz sahibi. Ve bundan daha tehlikeli az şey vardır. Beni tanıyan herkes emindir ki benim için insanlığın en üst katmanı bilim insanı olmaktır, daha üstü yoktur. Dolayısıyla milyonlarca hatta milyarlarca otoritenin bir sürü sözü, bir tane bilim insanının ya da bilimin izinden giden mantıklı bir insanın sözünden hiç ama hiç daha değerli değildir, hatta yanında değeri bile yoktur. 

Empirizm ya da Rasyonalizm

Alexander von Humboldt, Goethe ve Schiller'in Jena'daki muntazam bahçelerinde tartıştıkları konulardan biri de Empirizm ve Rasyonali...